8 Mart 1857’de Amerika’da kadın tekstil işçileri uzun saatlerce çalışıyorlardı. Bu nedenle kadın işçiler “10 saatlik iş günü” talebiyle alanlara çıktılar. 1886 yılında ise, yine Newyork’lu tekstil işçisi kadınlar; “eşit işe eşit ücret”, “sendika ve oy hakkı” talepleriyle mücadeleye devam ettiler. Bu mücadelelerinde devletin vahşi saldırısı sonucu çoğunluğu kadın yüzü aşkın tekstil işçisi yakılarak katledildi. Mücadele eden ve vahşice katledilen tekstil işçisi kadınların anısına, 1910 yılında toplanan 2. Enternasyonal’e bağlı 2.Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda Clara Zetkin’in önerisiyle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kabul edildi. Tüm dünya ülkelerince kabul edilen 8 Mart, Türkiye’de ise ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı.
Ancak kadınların yaşamış olduğu sorunlar bugüne kadar artarak geldi. Kapitalist-emperyalist sömürü düzeni 8 Mart’ı sınıfsal özünden arındırarak “kadınlar günü” adı altında genelleştirerek sıradan bir alışveriş gününe çevirmeye çalşıyorlar. Zira TÜSİAD gibi patronlar örgütününbaşında ki sermaye sınıfına mensup olan bir kadın ile işçi kadın arasında muazzam bir fark var. Bundan dolayıdırki 8 mart işçi sınıfına ait bir gündür.
İşçilerin, ama en çok da kadın işçilerin çalışma ve yaşam koşulları giderek kötüleşiyor. Kimi fabrikalarda maaşlar geç yatıyor, kiminde mesailer tam verilmiyor. Ücretler oldukça düşük hele de kadın olunca… Çoğu fabrikada sigortalar bile yatırılmıyor. Kreş adı bile anılmıyor. İşyerlerinde karşı karşıya kalınan tacizler, hakaretler ise ne yazık ki çok fazla.
Yeni yasalarla kadın işçilerin sorunları daha da artacaktır. Kıdem tazminatı hakkımızı gaspetmeye çalışıyorlar. Kiralık işçi yasası meclis alt komisyonunda kabul edildi. Bu yasanın geçmesiyle kadını, erkeğiyle işçi sınıfını Özel İstihdam Büroları aracılığıyla kiralık-köle işçi yapmayı hedefliyorlar. Bu düzenin işçi sınıfına reva gördüğü budur.
Fabrikalarda sömürüyü en ağır biçimde yaşayan kadınlar evde de ev işlerinin yüküyle tek başına boğuşmak zorunda kalıyorlar. Tacizi, tecavüzü, şiddeti olağanlaştıran bu düzende kadın olmanın ne denli zor olduğu ortadadır.
Çifte sömürüyü yaşayan kadınlar savaşların da en ağır bedelini ödemektedir. Emperyalist sistemin bölgesel çıkarları sonucu gerçekleştirilen işgallerde, kirli savaşlarda kadınlar katledilmekle kalmıyor, tecavüze uğruyorlar. Kadınları çocuklarının cansız bedenlerine sarılmak zorunda bırakanlar, aynı şekilde yine çocuklarının ölü bedenlerinin sahillere vurmasına yol açıyorlar. Kadınlar ulusal, cinsel ve sınıfsal sömürüyü, en ağır şekliyle bir arada yaşıyorlar.
Tüm bunları değiştirmek mümkündür. 8 Mart’ı yaratan tekstil işçisi kadınlar bizlere yol göstermektedir. Newyork’lu tekstil işçisi kadınların bize armağanı olan 8 Mart, başta tekstil işçisi kadınlar olmak üzere tüm işçi ve emekçilere sömürü düzenine karşı mücadele çağrısıdır.
8 Mart’ta haklarımız ve geleceğimiz için sokağa çıkalım! İnsanca çalışma ve yaşam koşulları için acil taleplerimizi hep birlikte haykıralım!
*Eşit işe eşit ücret için,
*İnsanca yaşamaya yeten ücret için,
*Herkese parasız eğitim ve sağlık hakkı için,
*7 saatlik iş günü, 35 saatlik çalışma haftası için,
*Tüm iş yerlerinde 7 / 24 açık olan ücretsiz, nitelikli kreş ve emzirme odaları için,
*Kadın işçilerin ana ve çocuk sağlığına zararlı işlerde çalışmaları yasaklanması için,
*Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi için,
*Sendikalı olma hakkımızın önündeki baskıların son bulması için,
*İşten atmaların yasaklanması için,
*Yarı Zamanlı Çalışma, Kadın İstihdam Paketi, Aile Paketi gibi esnek ve kuralsız çalışma getirecek yasalar hayır demek için,
*8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi için,
*Kiralık işçiliğe-köleliğe karşı,
*Kıdem tazminatının fona devredilerek gasp edilmesini engellemek için,
*Kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze karşı önlemler alınması için,
*İfade, basın, örgütlenme önündeki engeller kaldırılması için,
*Kadın üzerindeki çifte sömürüye, her türden baskıya, ayrımcılığa ve şiddete son demek için,
*Haksız savaşlara, bu savaşlarda kadın bedeninin hedef alınmasına karşı,
*İşçilerin birliği, halkların kardeşliğini için,
Her gün 8 Mart, her gün mücadele!
DEV TEKSTİL OLARAK “mücadelede BİZ DE VARIZ!” demek için HEP BİRLİKTE 8 Mart’a!
*
8 MART EYLEM PROGRAMIMIZ
İSTANBUL:
*6 Mart / 14.00 – Tünel’den Galatasaray Meydanı’na yürüyüş (İEKK’nın örgütlediği eyleme katılım sağlanacak)
*8 Mart / 19.30 Avcılar Marmara Caddesinde DEV TEKSTİL Avrupa yakası olarak basın açıklaması gerçekleştireceğiz.
ADANA:
*6 Mart / 14.00 – İnönü Parkı (İEKK’nın örgütlediği eyleme katılım sağlanacak)
İZMİR:
*6 Mart / 14.00 – Karşıyaka İzban önü (MİB, DEV TEKSTİL,İEKK ve çeşitli fabrikalardan İşçiler eylem gerçekleştirecek)
DEVRİMCİ TEKSTİL İŞÇİLERİ SENDİKASI