NEW YORKLU TEKSTİL İŞÇİLERİNİN YOLUNDAN, KARANLIĞA MEŞALE OLMAK İÇİN MÜCADELEYE!

Amerika’da kadın işçiler 12 – 16 saate varan uzun çalışma koşulları, baskı ve şiddet altında çalışıyorlardı. Amerikalı kadın işçiler hem sınıfsal hem de cinsel kimliklerinden ötürü maruz kaldıkları sömürüye ve eşitsizliklere karşı, 8 Mart 1857 yılında direnişe geçtiler.

İşçi kadınların talebi “10 saatlik işgünü” idi. 8 Mart 1886’da yine Amerika’daki tekstil işçisi kadınlar “eşit işe eşit ücret”, “sendika ve oy hakkı” için başlatmış oldukları mücadele de azgın bir devlet terörüne maruz kaldılar. Çoğu kadın olmak üzere 135 işçi devlet güçlerinin fabrikayı ateşe vermesi sonucu hunlarca yakılarak katledildiler. Devletin gerçekleştirmiş olduğu bu vahşi katliamlar ne işçi sınıfı hareketini engelleyebildi ne de işçi kadınların özgürlük ve eşitlik talepleri için verdikleri mücadeleyi. Bir kez daha işçi kadınlar 8 Mart 1908’de New York’ta eşitlik ve özgürlük talepleriyle alanları doldurdular. İşçi ve emekçi kadınların mücadelesi ile tarihe yazılan 8 Mart, II. Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’na taşındı. Clara Zetkin, 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmasını önerdi ve o günden bugüne kutlanmaya başlandı. Kadınlar, proletaryanın kapitalistlere karşı sürdürmüş olduğu sınıf mücadelesinde cesurca en ön saflarda yer aldılar ve almaya devam ediyorlar.

Dünyanın birçok yerinde ve ülkemizde çalışma koşulları yüzyıllar öncesini aratmayacak boyutlara gelmiş durumda. Esnek çalışmanın, gece çalışmasının, düşük ücretlerin… kısacası kuralsızlığın kural haline geldiği günler yaşıyoruz.

AKP iktidarı sermayeye hizmette kusur etmezken, burjuva hukukunu bile ayaklar altına alan saldırılarına her gün yenilerini ekliyor. Emekçi kadınlar başta olmak üzere işçi ve emekçilerin hayatını cehenneme çeviren uygulamaların ardı arkası kesilmiyor.

İşten çıkartma olacağı zaman ilk önce kadınlar çıkartılıyor. Çalışan kadınlar patronların ağır hakaret, küfür ve tacizlerine maruz kalıyorlar.

Kadınlar sokakta kısa şortla dolaştığı için dövülüyor, hamileyken parkta oturduğu için tekmeleniyorlar. AKP iktidarı 14 yılda kadınları aşağılayan, yok sayan ötekileştiren sayısız icraatın altına imzasını attı.

OHAL ve referandum sürecindeyiz. Baskının ve saldırıların arttığı bu süreçte işçi ve emekçi kadınlara daha büyük sorumluluklar düşüyor. Nasıl ki 8 Mart’ı bize armağan eden kadınlar saldırılara, baskılara, şiddete karşı bir araya gelerek mücadele ettilerse, bizlerde geleceğimiz için bir araya gelmeli mücadele etmeliyiz. Başta çalıştığımız fabrikalar olmak üzere yaşamın olduğu her yerde örgütlenmeli ve mücadele taleplerimizi haykırmalıyız.

İşçi Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK)’ nın gerçekleştireceği 8 Mart Eylem ve etkinlikleri katılım sağlayacağız. Bütün işçi ve emekçileride katılmaya davet ediyoruz.

         İSTANBUL

4 Mart Cumartesi

8 Mart Çarşamba

Bakırköy                                                                             Kadıköy

Basın Açıklaması Yer: Özgürlük Meydanı                      Basın Açıklaması Yer: Altıyol
Saat: 16.00                                                                             Saat: 16.00

          İZMİR

5 Mart Pazar

Basın Açıklaması Yer: Karşıyaka İzban önü

Saat: 16.00