2 Mart Cumartesi Günü Saat 18:30’da Fuar Gençlik Tiyatrosu’nda Buluşalım!
“8 Mart, yaşam ve çalışma koşulları için mücadele eden dokuma işçisi kadınların çağrısıdır!
Bugünün Türkiye’sinde işçi ve emekçilerin, özelde de kadın işçiler için bir gelecek yok. Her an, kapitalizmin ve onun bekçisi iktidarın saldırılarıyla karşı karşıyayız.
Kadın işçiler, ekonomik krizin sonuçlarını acımasızca yaşıyorlar.
Zam yağmuru altında düşük ücretlerle ay sonunu getirmeye çalışırken, işsizlik sopası yüzünden kölece çalışma koşullarına razı ediliyorlar. Uzun çalışma saatleri, yetmeyen maaşlara destek olsun diye kalınan mesailer hayatlarını tüketiyor.
Kadın işçiler erkek işçilere nazaran daha düşük ücret alırken, kriz bahanesiyle ilk işten çıkarılan kadınlar oluyor. Çalışma yaşamının yanında temizlik, yemek ve çocuk bakımı yükü kadınların omzunda kalıyor.
Kadınlar, çalışma yaşamındaki tüm bu yüklerle birlikte AKP iktidarının yıllardır dini istismar eden politikaları ile boğuşuyor. Toplumu çürütme politikası ilk kadınları vuruyor. Sokakta nasıl dolaşılacağı, hamile kadınların nasıl gezeceği, tecavüz yasası ve çocuk gelinler, kürtaj yasası bu ülkede kadınların kimliğini aşağılayan, toplumsal yaşamda yok sayan saldırılardır. Cinsel, ulusal ve sınıfsal sömürü tüm yakıcılığıyla işçi ve emekçi kadınları köleleştirmeye devam ediyor.
Yaşamın yarısı olan kadınlar bu karanlığa inat sözünü söylemeli, mücadeleyi yükseltmelidir.
Düşük ücretlere, yoğun mesailere, sendikasız ve güvencesiz çalıştırılmaya karşı söyleyecek sözü var!
Kadınları ikinci sınıf gören, aşağılayan, tacizi, tecavüzü, kadın cinayetlerini olağanlaştıran bu düzene karşı söyleyecek sözü var!
Savaşlarda ganimet olarak görülen tüm dünyadaki emekçi kadınların yağma ve talan savaşlarına söyleyecek sözü var!
Ve yaşamın yarısı olan kadınların bu düzeni değiştirecek gücü de var!
Tıpkı uzun çalışma saatlerine karşı mücadeleyi yükselten, 8 Mart’ı bize miras bırakanlar gibi, tıpkı kürtaj yasasına karşı OHAL döneminde sokakları dolduran ve geri çektiren kadınlar gibi, tıpkı meclisin kapısına dayanarak çocuk istismarı yasasını iptal ettiren kadınlar gibi, tıpkı bugün direnen Flormar ve Sibaş işçileri gibi değiştirecek güç ve iradesi var. Kadınların bilinçlenmesinden, mücadeleyi omuzlamasından korkanlara, inat taleplerimizle birlikte mücadeleyi yükseltelim ve geleceğimizi ellerimize alalım.
*Eşit işe eşit ücret için,
*İnsanca yaşamaya yeten ücret için,
*Tüm iş yerlerinde 7 / 24 açık olan ücretsiz, nitelikli kreş ve emzirme odaları için,
*Kadın işçilerin ana ve çocuk sağlığına zararlı işlerde çalışmalarının yasaklanması için,
*Sendikalı olma hakkımızın önündeki baskıların son bulması için,
*İşten atmaların yasaklanması için,
*8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi için,
*Kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze karşı önlemler alınması için,
*Kadın üzerindeki çifte sömürüye, her türden baskıya, ayrımcılığa ve şiddete son demek için,
*Haksız savaşlara, bu savaşlarda kadın bedeninin hedef alınmasına karşı çıkmak için,
*İşçilerin birliği, halkların kardeşliği için,
8 Mart’ta ALANLARA!”
DEVRİMCİ TEKSTİL İŞÇİLERİ SENDİKASI-EGE İŞÇİ BİRLİĞİ