Sendikamızın 3. Olağan Genel Kurulu’nu 21 Temmuz’da gerçekleştirdik.
Devrimci Sınıf Sendikacılığı anlayışıyla mücadele hayatına başlayan sendikamızın, Genel Kurul ön süreci ve Genel Kurul günü temsil ettiği anlayışa uygun olarak örgütlenmiştir. Ön sürecinde ve Genel Kurul günü çok yönlü tartışmalar yapılarak sonuçlar çıkarılmıştır. Dünyamızda ve ülkede yaşanan gelişmeler, sınıfa dönük saldırılar, sınıfın örgütlenmesinin önündeki engeller, geride bıraktığımız mücadele döneminin güçlü – zayıf yanları , önümüzdeki mücadele döneminin programı vb. gündemler ele alınmış ve sonuçlar çıkarılmıştır.
Sendikamız, 3.Genel Kurulunda bir ilke daha imza atmıştır. Sendikamızın Yürütme, Denetim, ve Disiplin Kurullarına ağırlıkla kadın işçiler seçilmiştir. Kadın işçileri ikinci sınıf gören anlayış ve yaklaşımların sendikalarda da hakim olduğunu düşünürsek, sendikamız bu gerici zihniyete karşı mücadelede de önemli bir yeri ifade etmektedir. Sendika kurullarımızda kadın işçilerin çoğunlukta olması bizler için büyük bir kazanım, övünç kaynağı ve geleceğe dair atılmış güçlü adımlardır. Sendikamız bu bilinçle yolunu yürümeye devam edecektir.
***
Sendikamızın kuruluş ilkelerini hayata geçirmek ve “Söz, yetki, karar işçilere” anlayışını işçi sınıf içinde ete kemiğe büründürmek için olanaklarımız dâhilinde yoğun bir çaba ortaya koyduk. İşçi ve emekçileri bilgilendiren, örgütlenmeye çağıran çeşitli araçlar devreye soktuk. Olanaklı olan her yerde ve her imkanı zorlayarak işçi toplantıları vb. organize ettik, fabrika komiteleri oluşturduk. Sendikamızın Kurul ve Meclislerini aksatmadan toplamak için yoğun bir çaba sarf ettik…
Yürüttüğümüz çalışmalarla tekstil işçileri başta olmak üzere diğer ilerici kesimler nezdinde de sendikamız ve temsil ettiği anlayış önemli bir tanınırlığa kavuşmuştur. Fakat hala yetersizdir. Sendikamızın temsil ettiği Devrimci Sınıf Sendikacılığı anlayışını, mücadele yöntemlerini, başta tekstil işçileri olmak üzere tüm işçi ve emekçilere mal etmek için soluksuz mücadelemizi sürdüreceğiz. Genel Kurulumuz, görevlerimizi tekrar hatırlatan ve yeni gelişmeler ekseninde yol çizen bir işlev görmüştür.
3. Olağan Genel Kurlumuz’un ön sürecinde temsilciliklerimizin, üyelerimizle gerçekleştirdiği toplantılarda yapılan değerlendirme ve tartışmalar Genel Kurulumuza taşınmıştır. Genel Kurulumuz da yapılan ön açıcı tartışma ve değerlendirmelerle önümüzdeki mücadele dönemine daha sağlam adımlarla gireceğiz. Genel Kurulumuz da yapılan değerlendirmeleri ve alınan kararları ana hatlarıyla şöyle sıralayabiliriz.
1– Dünyada ve ülkemizdeki çok yönlü krizin faturası her geçen gün daha ağırlaşarak işçi ve emekçilere kesiliyor. Bir yandan savaş ve saldırganlık politikaları tırmandırılırken diğer yandan çalışma ve yaşam koşullarını ağırlaştıran yeni uygulamalar hayata geçiriliyor. Yeni Ekonomi Programı, Kalkınma Planı, vb. gibi adımlarla hükümet, sermayenin her isteğini yerine getiriliyor. İşçi ve emekçilere ise geleceksizlik, güvencesizlik vb. dayatılıyor. Sermayenin demir yumruğu AKP iktidarının hayata geçirdiği saldırıların önünü ancak “Sınıfa Karşı Sınıf” eksenli mücadeleyi güçlendirerek kesebiliriz. Sendikamız, sınıfın haklarını korumak ve yeni haklar kazanmak için “Sınıfa Karşı Sınıf” eksenli mücadeleyi büyütmek için elinden gelen çabayı ortaya koyacaktır. Bu doğrultuda;
- İşçi sınıfı ve emekçileri bilgilendirme amaçlı toplantı, seminer, forum vb.faliyetler artırılacak. Bildiri, broşür vb yazılı görsellerin kullanımı yaygınlaştırılacak. Sosyal medyada bu konuda aktif kullanılacak.
- Kıdem tazminatı, BES, İşsizlik fonu vb gündemler üzerine anket çalışmalarına devam edilecek.
- Çalışma alanlarında fabrika, havza komiteleri oluşturmak için olanaklar değerlendirilecek, yeni olanaklar yaratmak için yoğun çaba sarf edilecek.
- Çalışmalarımız sadece bilgilendirme ile sınırlı kalmayacak. Sınıfa yönelik her türlü saldırı karşısında eylemli bir hat örgütlenecek.
- “Genel Grev, Genel Direniş” çağrısının hayat bulacağı, var olan ya da oluşturulacak olan farklı birlikteliklere katılım sağlanacak, birleşik mücadele hattını oluşturmak için çalışılacak.
2-Türkiye’de her gün en az 4 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. Ülkemiz iş cinayetleri konusunda Avrupa birincisi durumunda. Ağırlaşan çalışma koşulları, esnek çalışma uygulamaları, denetimsizlik, işçi güvenliği önlemlerinin alınamaması vb. gibi nedenlerle her geçen gün yeni iş cinayetleri yaşanıyor. İş cinayetlerinin oranında son yıllarda ciddi bir artış olduğunu söyleyebiliriz. İş cinayetlerinin yanı sıra pek çok işçi meslek hastalıkları ile yüz yüze kalıyor. Tekstil iş kolunda yaşanan birçok hastalık ise meslek hastalığı olarak kabul edilmiyor. Sendikamız iş cinayetlerinin önlenmesi, gerekli önlemlerin alınması için, meslek hastalıklarına yol açabilecek her türlü kimyasal maddelerin, uygulamaların vb. yasaklanması ve tekstil iş kolunda açığa çıkan bir dizi hastalığın meslek hastalığı olarak tanınması için çalışmalarını sürdürecektir. Ayrıca;
- Sendikamız özel olarak üyelerini bu konuda eğitecek, konuya hakimiyetini sağlayacak.
- İş kazaları ve meslek hastalıkları ile mücadele eden tüm kurumlarla ortak çalışma zeminlerini oluşturma çabası içinde olunacaktır.
- İş cinayetleri, meslek hastalıkları gündemini düzenli takip ederek, gerekli teşhir çalışmaları yürütülecektir. Özellikle yüksek sesle çalışma, baskı-kot taşlama gibi kimyasalların yoğun olarak kullanıldığı alanlara özel bir ilgi gösterilecektir.
- Sendika bülteni, bildiriler, sosyal medya vb ile konu düzenli olarak işlenecektir.
3– Tekstil ve dokuma iş kolunun önemli sorunlarından biri çocuk emeği sömürüsünün yoğun olmasıdır. 2018 yılı çocuk işçilikle mücadele yılı ilan edildi. Ancak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çocuk işçilik önemli bir sorun. Kapitalistlerin daha fazla kar hırsının bir sonucu olan çocuk işçi çalıştırmaya karşı sendikamız mücadelesini sürdürecektir. Bu konuda diğer sendikalar ve konuyla ilgili kurumlarla birlikte mücadele edecektir. Çocuk işçiliğin sonlandırılması için yaygın çalışma yürüterek teşhir faaliyetlerin yoğunlaştıracaktır.
4– Sendikamız kadın işçilerin sorunları üzerine düzenli bir çalışma yürütme hedefi ile davranıyor. Kadın işçilerin çifte sömürüye maruz kalması, kadın kimliğinden kaynaklı yaşadığı taciz, şiddet, mobbing vb saldırılar karşısında kadın işçileri bilinçlendirme ve örgütleme çabalarını güçlendirecektir. Bu konuda;
- Kadın işçilerin bilinçlendirilmesi, örgütlenmesi, mücadelenin aktif birer parçası haline getirilmesi için Kadın Büromuz, Komisyonlarımız ve Temsilciliklerimiz çalışmalarını güçlendirecek,
- Kadın işçilerin örgütlenmesi önündeki engeller üzerine çalışma yürütecek, eğitim ve bilinçlendirme toplantıları artırılacak,
- Eylemli süreçler örgütlenecek, gelişen eylemli süreçlerin örgütleyicisi ve destekçisi olunacak.
5-Sendikamızın önüne aldığı temel gündemlerden bir diğeri ise işçi sınıfı ve öncü işçilerin eğitimi sorunudur. Sendikalar işçi sınıfının öz örgütlülükleridir. İşçilerin ekonomik sosyal haklarını korumak, geliştirmek ve kapitalist sömürü düzeninden kurtuluş yollarını-araçlarını göstermek için mücadele yürütmesi gereken yapılardır. İşçi sınıfının mevcut durumu göz önüne alındığında sınıf bilincinin ve kimliğinin geliştirilmesi temel sorunlardan biridir. Sendika tüzüğümüz bu konuda gerekli önemi vurgulamış ve sendikal mücadelenin sadece ücret sendikacılığı olmadığının altını çizerek işçi sınıfının bilime dayalı eğitilmesini, sınıf bilinci ve kimliğinin geliştirilmesi vurgulamıştır. Bu konuda;
- Başta sendika kurullarında yer alan üyelerimiz olmak üzere tüm üyelerin bu çerçevede eğitimi için gerekli faaliyetleri yapılacak,
- İşçi eğitim programları oluşturularak yaygın biçimde hayata geçirilecek,
- Kadın işçilerin eğitimine özel bir önem verilecek,
- Sendikanın yazılı, görsel tüm yayınları eğitim amaçlı etkin biçimde degerlendirilecek,
- İş yasaları, yeni gelişmeler ve değişiklikler düzenli takip edilecek, gerekli bilgilendirmeler üyelerimize ve ulaşılan bütün işçilere yapılacak.
6– Son dönem yoğunlukla tartışılan bir diğer konu ise mülteci işçiler sorunudur. Emperyalist savaştan kaynaklı ülkemiz önemli bir göç alıyor. Göç dalgası sermayedarların iştahını kabartan bir konudur. Özellikle tekstil iş kolu göçmen işçilerin ucuza, güvencesiz çalıştıkları bir alan oluyor. Sermayedarlar Türkiyeli işçilerin üzerinde uyguladığı sömürü politikasının daha ağırını göçmen işçiler üzerinde uyguluyorlar. Bu durum sınıf bilinci olmayan işçileri göçmen sınıf kardeşlerimize karşı düşmanlaştıran bir duruma dönüşüyor. Bu düşmanlık ırkçı saldırılara, aşağılamalara neden oluyor. Sendikamız bu konuda;
- Emperyalist savaş ve saldırganlığa karşı etkin mücadelenin bir parçası olacak. “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” şiarını her daim güncel tutacaktır.
- İşsizliğin, insanlık dışı çalışma koşullarının kaynağının göçmen işçiler değil, bu sömürü düzeni olduğunu en geniş işçi ve emekçilere çeşitli araçlarla anlatacaktır.
- Sömürü düzenine, baskı ve zorbalığa karşı sınıfın birliğini öne çıkaracaktır.
7– Dünya büyük bir çevre ve iklim sorunuyla yüz yüze. Kapitalist sömürü düzeni işçi sınıfı-emekçileri hiçe saydığı gibi doğayı ve doğal kaynakları da talan etmekte sınır tanımıyor. Kapitalistler kendi sefil çıkarları için bütün canlı hayatını yıkıma sürüklüyorlar. İşçi sınıfı saflarında son derece zayıf olan çevreci duyarlılığın oluşması- güçlendirilmesi için sendikamız etkin çalışma yürütecektir. Bu doğrultuda üyelerimizde ve geniş işçi yığınlarında doğal, tarihi ve kültürel çevrenin korunması için mücadele bilinci oluşturma çalışmaları yürütecektir. Bunun için çeşitli araçları kullanacaktır.
8– Sendikal faaliyetimizin temel ayaklarını oluşturan yazılı ve görsel materyallerin içeriği, şekli, çeşitliliği özel bir konuyu oluşturuyor. Dil-üslup sorununu çözecek, materyalleri zenginleştireceğiz.
DEVRİMCİ TEKSTİL İŞÇİLERİ SENDİKASI
09.08.2017