Sendikamızın Aralık ayı GMYK toplantısı Genel Merkez binamızda gerçekleşti. GMYK toplantısında siyasal gelişmeler ve işçi hareketi, sendikamızın faaliyetlerinin değerlendirmesi, asgari ücret, ekonomik kriz ve iş kolumuza yansımaları, sektörde çalışma yürüten sendikaların durumu, tekstil grup Toplu İş Sözleşmesinden yansıyanlar, altı ayda bir gerçekleştirdiğimiz genel meclis toplantısının gündemleri, 8 Mart ve önümüzdeki dönem faaliyetlerin planlanması ele alındı. Ayrıca son dönemde sendikal hakların ve beraberinde sendikamıza dönük gerçekleştirilen operasyon ve buna karşı yürütülecek çalışmalar değerlendirildi.
Bu kapsamda yapılan değerlendirme ve alınan kararları kamuoyuyla paylaşıyoruz:
-Toplantımızın ana gündemlerinden biri asgari ücretti. 2020 yılı için geçerli olacak asgari ücret, önümüzdeki günlerde belirlenecek. İşçi sınıfının karşısında konumlanan sermaye sınıfı, AKP iktidarı ve sendika bürokratlarından oluşan 3’lü şer odağı, işçi sınıfını sefalet ücretine mahkum etmek için kolları sıvamış durumdalar. Aynı zamanda sektörümüzde ocak zamlarını da doğrudan etkileyecek asgari ücret gündemini düzenli işleyecek olmakla birlikte, bu dönem boyunca “insanca yaşamaya yetecek ücret” talebi için mücadele ve örgütlenme çağrısını yükselteceğiz. Asgari ücret komisyonunun işçileri temsil eden bir komisyon olmadığından hareketle, bu “şer üçlüsünün” sermayeye hizmetini özel olarak işleyeceğiz. Ayrıca işçilerin ücretlerinin erimesine yol açan adaletsiz vergi dilimi karşısında “asgari ücretin vergiden muaf tutulması” talebini özel olarak öne çıkartacağız.
-Kriz ve tekstil sektörüne yansımaları diğer öne çıkan gündem maddelerinden biriydi. Bu çerçevede, ekonomik kriz ve sektöre yansımaları tartışıldı. ‘Bu kimin krizi’ başlığı altında, tekstil sektörünün son dönemde Türkiye’de ihracat rekorları kırması somut verilerle ele alındı. Sektörde patronlar karlarına kar katarken tekstil işçilerinin durumunun gittikçe kötüleştiğine dikkat çekildi. Krizin sonuçları her yerelde farklı yönleriyle yansımış olsa da, işten atma saldırısı hemen hemen her bölgede parçalı da olsa yaşanıyor. Ancak çarpıcı olan nokta ise, İŞKUR desteğine dayanarak tekstil patronları eski işçileri işten çıkarma yöntemine başvuruyor. Aynı zamanda sektörümüzde parça başı çalışma daha da artıyor ve esnek üretim giderek yaygınlaşıyor. İşçi sınıfı cephesinden öne çıkan esnek çalışma saldırısı değerlendirmeye konu edildi.
– Toplantımızda sektörde sendikaların durumu ele alındı. Sendikamızın yanısıra sektörde faaliyet yürüten sendikaların çalışma yürüttüğü işyerlerinden yansıyanlara baktığımızda, iki önemli gündemin öne çıktığı görülmektedir.
İlki, mevcut sendikalar, tabana dayanan bir çalışma örmek yerine, tekstil patronlarının yurtdışı bağlantılı iş yapmasından hareketle, uluslararası kurumların sendikal örgütlenme özgürlüğü ilkesini esas alıp, patronları buradan sıkıştırarak yukarıdan ve masa başında anlaşma yaparak, üyelik çalışması yürütmeleri giderek yaygınlaşan bir örgütlenme yöntemi haline gelmiştir.
İkincisi, grup TİS’nin sefalet ücretiyle bağıtlanmasının ardından TİS kapsamındaki kimi iş yerlerinde sınırlı da olsa istifalar yaşanmaya başladı. Mevcut yetkili sendikalara dönük tekstil işçilerinden tepkiler artmaya devam ediyor. Özellikle bürokratik sendikacıların ücretleri, işçi aidatların nerelere kullandıkları, şatafatlı yaşamları tekstil işçileri cephesinden geçmiş döneme nazaran daha çok tartışılır hale gelmiştir.
Bu tablodan hareketle, devrimci sınıf sendikacılığı ilkelerini ve işleyişini sendikamız tarafından hem yayınlarımızda hem de toplam çalışmamızda daha görünür kılmayı kararlaştırdık.
-Bir diğer gündemimiz ise sendikal hakların gaspıydı. Türkiye’nin birçok yerinde tekstil işçilerinin karşı karşıya kaldıkları sorunlardan biri olarak patronların işçilerden devlet şifrelerini isteyerek sendikal örgütlenmeyi engelleme girişimleri ele alındı. Son dönemde Batman’dan üyelerimize dönük bu yönlü bir saldırı gerçekleşti.
Sendikalı olmanın kazanılmış bir hak olduğundan ve bu hakkın gerek uluslararası sözleşmelerle, gerekse ülkemizde anayasal güvence altına alınmış bulunmasından hareketle sendikamız yapılan bu hukuksuzluğa karşı hukuki süreci başlatarak, tüm kurum ve kuruluşları görevini yapmaya çağıracak ve sürecin takipçisi olacaktır.
-Sendikamıza dönük yapılan operasyon sonrasında hala dava günü netleşmemiştir. Üyelerimizin ve dostlarımızın ne kadar daha tutuklu kalacağını bilemiyoruz. Sendikamıza dönük gerçekleştirilen operasyon sürecine dair bilgilendirme ve dayanışmayı örmek amacıyla bir dosya hazırlandı. Dosyanın yaygın bir biçimde ilerici kamuoyuna ulaştırılması ve dayanışmanın örülmesi için çalışma yürütülmesine karar verildi.
-Altı ayda bir gerçekleştirdiğimiz genel meclisimiz bu dönem Ocak ayına denk geliyor. Buna dair meclisin gündemleri ve programı tartışıldı ve planlamalara konu edildi.
-Son olarak da sendikamızın yayınları tartışıldı. Bülten, sosyal medya, Web sitesi üzerinden ayrıntılı planlama yapıldı.