DEV TEKSTİL – Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası
Asgari ücrete mahkûm edilen milyonlarca işçi sene de bir kez “hatırlanır”. Yıl boyunca artan vergiler, otomatiğe bağlanmış zamlar karşısında ne tür bir yaşam savaşı verdiğini umursamayanlar bu zam dönemlerinde sözde işçilerin ücretlerine zam yaparlar. Sermaye sınıfının hükümetteki ve TBMM’deki temsilcilerinin kendilerine yaptığı zamları el kaldır indir işlemiyle saniyeler içinde yapanlar işçilerin asgari ücretini belirlerken her ne hikmetse günlerce karar veremezler. İnsanca yaşamaya yetecek ücret talebini görmezden gelirler ama sözde bir toplu sözleşme varmış gibi, tüm tarafları dinliyormuş gibi bir görüntü yaratmayı da başarırlar. Sermaye sınıfın bu başarısının nedeni ise ne yazık ki işçi sınıfının gerçek manada örgütsüz olmasıdır.
Yine böyle bir mizansenin ardından asgari ücretin kat be kat fazlası maaşlarıyla lüks yaşamlarını sürdürenler asgari ücret üzerinden ahkâm keserek, nasıl kıt kanaat yaşayacağımıza karar verdiler. Açlık ve yoksulluk sınırları ortada olmasına rağmen, yapılan zammın insanca yaşama yetmeyeceğini bilerek. Demişlerdi zaten; “aşırı yoksulluğu bitirdik!”, “kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller” diye.
2021 yılı asgari ücret miktarı bekar bir işçi için 2 bin 825 TL olarak açıklandı. Buna göre asgari ücret zammının yüzde 21,56 olduğu belirtildi. Ancak bu gerçek asgari ücret miktarı değil. Bilindiği üzere AGİ eklenmiş olan ücret miktarıdır bu rakam. AGİ ise asgari ücrete dahil değildir. Yani aslında asgari ücret 2.825 TL değildir. Asgari ücret içerisinde AGİ’nin yanında patronlara verilen teşvikte bulunmaktadır. Patronlara verilen asgari ücret desteği 75 TL’dir. Bu parada işsizlik fonundan, yani bizlerden kesilenlerden karşılanmaktadır.
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu” adıyla bir araya gelen devlet, patron ve sözde işçiler adına katılan tarafların esasta sadece kapitalistlerin çıkarlarını hedeflediğini tekrar görmüş olduk. Bu oluşumda yer alan sözde işçi temsilcisi sendika ağaları zaten söylemden öte bir şey yapmadılar, sokağa çıkmak şöyle dursun lafını bile etmekten korktular. Sadece izlemekle yetindiler. Kısaca kendi deyimleriyle yine “kazasız belasız” atlattılar.
Bu görüşmeleri yoksullukla boğuşan milyonlarca işçi belli bir merakla izledi. Zaten bundan dolayı bu sefalet ücretini utanmadan bize reva gördüler. Çünkü karşılarında örgütlü bir işçi sınıfı görmedikleri için bu kadar rahatlar. Sonuçta bir kez daha karnı toklar açlara sadaka niyetine bu zammı reva gördüler. Bizim gibi yaşamayanlar, alınteri dökmeyenler bizleri sefalet ücretiyle geçinebileceğimize karar verdiler.
Bir başka önemli gerçek ise aslında asgari ücretli statüsünde çalışan milyonlarca işçiye bile bu ücretler verilmemektedir. Öncesinde patronlar işçileri kaçak çalıştırtılmakta, sigortalarını eksik yatırmaktaydı. Patronlar böylece denetimsiz ve güvencesiz çalışma koşullarında asgari ücretin altında işçi çalışmayı başarabilmekteydi. Şimdi ise patronların İş Kanuna aykırı böyle oyunlar oynamasına gerek kalmadı. Pandemi ile birlikte Kısa Çalışma Uygulaması ve artık yasal hale getirilen Ücretsiz İzinler ile zaten milyonlarca işçi açlık sınırın altındaki bu asgari ücreti bile alamamaktadır.
Bir kez daha gördük ki, sokağa çıkmadan, mücadele etmeden hiç bir hak, hiç bir kazanım elde edilmiyor.
Hakkımız Olanı Almak İçin Birleşelim!
Bıçak kemiğe dayanmadı mı?
Elimize geçen ücretlerle insanca yaşam koşulları elde etmek mümkün mü? Hele de pandemi koşullarında açlık mı virüs mü ikilemiyle çalışırken hangimizin içi rahat?
Her şeye günlük zam gelirken, vergiler sürekli artarken hangimiz geçinebiliyor?
O halde asgari ücretin belirlenmesinde asıl bizim söz hakkımız olmalı! Belirlenen sefalet zammını kabul etmemeliyiz. Fabrikalarımızda komiteleri kuralım, birlikten gelen güçle ücretlerimize zammı biz belirleyelim, kendi toplu sözleşmemizi yapalım. Alınteri döken, ağır şartlarda virüsle iç içe çalışan biziz. Kendi ücretlerimizi de kendimiz belirlemeliyiz.
İnsanca yaşamaya yeten vergiden muaf bir ücret için, hakkımız olanı almak için komitelerde birleşip, sendikalarda örgütlenmeliyiz.
Devrimci Tekstil işçileri Sendikası ( DEV TEKSTİL)
