Asgari ücret zammının beklentilerimizin çok altında olacağı zaten belliydi. En temel tüketim maddelerine peş peşe gelen zamlarla da kaşıkla verilen kepçeyle alındı. Şimdi fabrikalarımızda asgari ücretin üzerine yapılacak zam konuşuluyor. Tekstil işkolunda da ücret artışının ne kadar olacağı büyük bir merakla bekleniyor.
HEP BEKLEDİĞİMİZ İÇİN KAYBEDİYORUZ!
Biz tekstil işçilerinin kaybetmesine, daha da yoksullaşmasına neden olan hep bu bekleme alışkanlığıdır. Asgari ücret zammında da bekledik ki daha iyi bir ücret artışı olsun. Sandık ki sözde pazarlık masasına oturanlar derdimize derman olacak. Ama patronuyla, hükümetiyle, sendika ağalarıyla onlar yine asgari ücret görüşmelerini “kazasız belasız” atlattılar. Bizi sefalet ücretine mahkûm ettiler.
Şimdi Ocak zammı ile birlikte elimize bir fırsat daha geçti. Fabrikalarımızda hakkımız olanı almak için, daha iyi bir ücret artışı için söz bizde. Patronların hesabı ise ortada. Ne kadar az bir ücret artışı hesapladıkları biliniyor. Her ücret artışı döneminde olduğu gibi yine en hazırlıklı ve örgütlü olanlar da onlar. Kendi birlikleri, patron sendikaları ve örgütleri aracılığıyla bu zam dönemini de nasıl geçiştiririz diye hesap yapmaktalar.
BİRLEŞELİM, KAZANALIM!
Nasıl olsa kölece çalıştırdıkları işçiler örgütsüz, sendikasız. Ama başka dayanakları da var. Patronlar her şeyi sağlama alıyor. Olurda işçiler haklarını istemek için harekete geçerse, AKP iktidarının pandemi var diye işçi grevlerini yasaklayacaklarını da biliyorlar. Ama patronların en büyük güvencesi en çok da bizim bu örgütsüzlüğümüzdür.
Salgınla hayatımızı, kölece çalışma koşullarıyla da geleceğimizi karartıyorlar. Birer virüs merkezi haline gelen fabrikalarımızda bu en zor şartlarda bile onlara kazandırdık. Ama biz yine kaybettik. Sağlığımızı, arkadaşlarımızı, aile bireylerimizi, sevdiklerimizi kaybettik, kaybediyoruz. Ama buna rağmen canımızı dişimize takıp çalıştık. Karşılığında ise payımıza ücretsiz izinler düştü.
HAKKIMIZ OLANI ALMAK BİZİM ELİMİZDE!
Yapmamız gereken birliklerimizi sağlamlaştırmak, komitelerimizi kurmak, daha iyi bir ücret artışı için örgütlenmektir. DEV TEKSTİL’e üye olup patronların karşısına hep birlikte çıkmaktır. Onların bize vereceği sadaka zamma razı olmayalım. Kendi istediğimiz zam oranıyla toplu sözleşme masasını biz kuralım. Fabrikalarımızı eylem alanı haline getirelim, üretimden gelen gücümüzü kullanalım. Bu yapacaklarımız ilk defa yapılan şeyler değildir. Defalarca yapılmıştır. Fabrika önlerinde hakları için birleşmiş, belli oranlarda ücret artışları elde etmiş işçi kardeşlerimiz bizlere yol göstermektedir. İstersek yine yapabiliriz, başarabiliriz. Biz hakkımız olanı istiyoruz, alacağız!
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası ( DEV TEKSTİL)