Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the gd-system-plugin domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the really-simple-ssl domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /var/www/wp-includes/functions.php on line 6114
BİR FABRİKA DENEYİMİ: BEN VARIM AMA… – DEV TEKSTİL – Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası
Anasayfa / Deneyimler / BİR FABRİKA DENEYİMİ: BEN VARIM AMA…

BİR FABRİKA DENEYİMİ: BEN VARIM AMA…

İstanbul Gaziosmanpaşa’daki bir fabrikada yaşanan örgütlenme deneyimi…

Gaziosmanpaşa’dan Topçular istikametine giderken sol tarafta bir iş hanı içinde BayM adlı bir firma vardı. GOP İşçi Derneği üyesi bir işçi burada çalışıyordu. Fabrikadaki işçilerin kendi sınıfsal çıkarları doğrultusunda birliğini sağlamak için neler yapabileceğimize kafa yoruyorduk.

Fabrikada işçilerin çoğu birbiri hakkında olumsuz düşüncelere sahipti. Birçoğu basit nedenlerden dolayı birbiriyle konuşmuyordu. İçerde çalışan arkadaşımız 6 ayını doldurmuştu. Altı ay boyunca birçok işçiyle arkadaşlık kurmuştu. İşçilerle futbol, güncel gelişmeler ve birçok konuda sohbet ediyordu. İşçi sohbetlerinde üç cümleden biri küfürdür. İçerde çalışan arkadaşımızın sohbetlerinde hiç küfür etmemesini işçiler şaşkınlıkla karşılayıp yadırgadığı gibi, ona karşı bir saygıyı da beraberinde doğuruyordu. Bu duruma bir türlü anlam veremiyorlardı. Bu durum zamanla diğer işçilerin onun olduğu ortamda konuşmalarına çeki düzen vermesine neden oldu. Artık işçilerle samimi bir diyalog kurulmuştu. Sıra öne çıkabilecek işçilerin bir araya getirilmesindeydi. Birçok işçiyle işyerinde ve dışarda görüşme gerçekleştirildi. Görüşmelerde işyerinde yaşanan sorunlar ve bu sorunların çözümü üzerine konuşuluyordu. Görüşülen işçiler “Ben de bu sorunların çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama bizim işyerinde bir tane bile sağlam adam yok. Bunların hiç birinden bir şey olmaz” diyorlardı. Böylece hiçbir şey yapmamayı tercih ediyorlardı. Kendilerine duydukları güvensizliği başkaları üzerinden gerekçelendirmeye çalışıyorlardı. Bu işçileri nasıl bir araya getireceğimiz üzerine çok kafa yoruyorduk. Fakat başarılı olamıyorduk.

Bir gün içerde çalışan arkadaşımız “Madem hepsi ben varım diğerlerinden bir şey çıkmaz diyerek kaçıyor. O zaman ben varım ama diğerleri gelmez diyenleri bir biçimde bir araya getirmeliyiz” dedi. Hafta içi işyerindeki 7 işçiyle görüşerek Cumartesi öğlen paydostan sonra işyerinin yakınındaki kahveye gelmesini sağladı. İşçilerin hepsi gelmişti. Birbirlerini gördüklerinde çok şaşırmışlardı. Onları çağıran arkadaş “Bakın buradaki herkes ben işyerindeki sorunların çözülmesi için bir şeyler yaparım ama başka hiç kimse yanaşmaz diyordu. Burada bu kadar kişiyiz. Bizim gibi düşünen daha çok arkadaşımız var” dedi. Bu sözler üzerine sohbet başladı. Fabrikadaki sorunlar, sorunların çözümü için yapılabilecekler…

Bir yılı aşkındır birbiriyle konuşmayan iki işçi de oradaydı. Birlikte olmanın ve kendilerine güven duymanın hazzıyla aralarındaki sorun bir anda unutulmuştu. Dostluk ve dayanışma rüzgârları esiyordu. O gün orada çalışan 8 işçiyle birlikte 9 kişilik komite kurmuştuk. Komitenin ilk kararı aylardır ödenmeyen ücretlerin ödenmesi için diğer işçilere de ulaşmak ve üretimden gelen gücü kullanmak için hazırlık yapmak oldu. Herkes çok güvenilir dediği birkaç işçiyle iki gün içerisinde görüşecekti. 100 kişilik yerde 40’a yakın görülecek işçi listesi çıkarılmıştı. Bu işçiler görülecek, ikna edilecek ve Pazartesi günü ücretler ödenene kadar üretim durdurulacaktı. Diğer işçiler de Pazartesi sabahı iş bırakmaya çağrılacaktı. En güvenilir işçiler hafta sonu ikna edilmişti. Pazartesi günü sabah 07.00’de komite kahvede buluşarak son hazırlıklarını gözden geçirdi. Diğer işçileri de iş bırakma eylemine katmak için görev dağılımı yapıldı. Olası ihtimaller ve bu ihtimaller karşısında alınacak tutumlar belirlendi. 07.30’da fabrika önüne gidildi. İşbaşı yapmak için gelen diğer işçilere de çalışmama çağrısı yapıldı. En güvenilir işçilerin bu çağrıyı yapması bütün işçileri etkiliyordu. İşçilerin çoğu eylemi destekleyeceğini ifade ettiler. 10 küsur kişi çalışmak için içeri girmişti, bunların bir kaçı hariç makinanın başına oturdular fakat makinayı çalıştırmadılar. Kısa bir süre sonra bu işçiler de dışarı çıktı.

Patron haberi alınca deliye döndü ve hemen fabrikaya geldi. İşten atma ve başka birçok tehdit savurdu, fakat hiçbir işçiyi korkutamadı. Her yola başvurdu, başarılı olamadı. Acil işlerin olması onu ayrıca sıkıştırıyordu. Öğlen saatleri geldiğinde para yok diyen patron işçilerin bütün alacaklarını dağıttı. Bunun üzerine işbaşı yapıldı. Kısa bir süre sonra öne çıkan üç işçiyi işten atma girişiminde bulundu. Böyle bir ihtimal karşısında bütün işçiler atılan arkadaşlarını sahiplenecekti. Öyle de oldu. İşçilerin dayanışması karşısında şakına dönen patron, işten attıklarını geri almak zorunda kaldı. Artık BayM’de işçiler haklarını kullanabiliyor ve her gün sınıf bilinçleri daha da güçleniyordu…

GOP’tan bir sınıf devrimcisi

Dev Tekstil

2023 YILI 1. GENEL MECLİSİMİZ TOPLANDI HAKLARINA VE GELECEĞİNE SAHİP ÇIK, DEV TEKSTİL’DE ÖRGÜTLEN!

Sendikamızın altı ayda bir yapılan Genel Meclis toplantısının ilkini, ocak ayında gerçekleştirdik. Meclisimiz, önden hazırlanmış …