Emeklilik ile ilgili yasanın değişmesinden beri hakları gasp edilen Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) işçi kardeşlerimizin haklı ve meşru talepleri yıllardır AKP iktidarı tarafından görmezden geliniyordu. Şimdilerde ise bir formül uygulayacağız, EYT’lilerin sorunlarını çok yakında çözeceğiz diyorlar. Öncelikle belirtmek gerekir ki, öncesinde “EYT konusunda ben yokum.”, “yasayı değiştirelim de çift dikiş mi yapsınlar.” diyenlerin samimi hiçbir yanı yoktur. Dertlerinin ekonomik dar boğazdaki bizlerin ağına bir parmak bal çalarak, seçim malzemesi yapmak niyetindeler. Yıllardır gözleri kapalı, kulakları sağır olmuş kişilerin seçim öncesi oy devşirmek için ortaya atacakları formülün içi boştur. Bizlerin masada olmadığı, çözüm konusunda bizim taleplerimizin olmadığı bir formül, EYT için büyük riskler taşımaktadır. Ayrıca daha yasa çıkmadan asalak patronları bir telaş sardığını görüyoruz. Çıkacak yasanın içeriğine dair bilinememezlik sürerken ocak ayı zamları ile kıdem tazminatının artmasını kendilerine yük olacağını düşünen asalak patronlar şimdiden işçi kıyımına başlamıştır. Böylece düzenleme hayata geçmeden alınterimiz gasp edilmeye başlandı.
EYT SORUNU NASIL ORTAYA ÇIKTI?HATIRLAYALIM!
EYT’ye yol açan ve mezarda emeklilik anlamına gelen 4447 Sayılı yasa, 25 Ağustos 1999’da alelacele çıkartıldı. Birçok işçinin aylardır süren eylemlilikleri 17 Ağustos depremi sonrası duran eylemleri fırsat bilerek meclis bir gece yarısı toplanarak yasayı geçirmiştir. 8 Eylül 1999 tarihine kadar SSK kapsamındaki kadın işçiler için 20, erkekler için 25 yıl sigortalılık süresi ve 5 bin günlük prim ödeme gün sayısı emeklilik için yeterliydi. 8 Eylül 1999’dan sonra kadınlarda 40-56 arası, erkeklerde ise 44-58 arası değişen yaş koşulu ve 5000 ile 5975 gün arası değişen prim gün sayısı koşulu getirildi. Böylece kadın sigortalılar iki ile 18 yıl, erkek sigortalılar ise bir ile 15 yıl arasında emeklilikte yaşa takıldılar. Ayrıca bu hak gaspıyla birlikte birkaç gün, birkaç ay veya birkaç yıl arayla işe girenler arasında emekliliği hak etmek için 15-20 yıl fark meydana geldi.
EMEKLİLİKTE İNSANCA YAŞAMAK HAYAL!
Sonrasında yıllar geçtikçe yasa bizlerin aleyhine sürekli değiştirilerek, artık emeklilik birçok işçi için hayal oldu. Bununla beraber emeklilik yaşı sürekli yükselirken, emekli aylıkları aynı oranda düşmeye başladı. Aylık bağlanma oranları (ABO) da sürekli düşürüldüğü için bugün emekli olabilme şansını yakalayan arkadaşlar da bırakın açlık sınırını, asgari ücretin bile kat kat altında bir ücrete mahkûm oldular.
MÜCADELE ŞART!
Gelinen aşamada EYT toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Şu anda ilk elden emeklilikte yaşa takılanların sayısı 1 milyon 700 bin olduğu söylense de bu sorun tüm çalışanları bağlamaktadır. Düşük ücret, güvencesiz çalışma ve mezarda emeklilik bizlerin kaderi olmamalıdır. Sömürü çarkları sorunsuzca dönsün diye yıllar içerisinde haklarımız tek tek gasp edildi. Biz sessiz kalmaya devam ettikçe elimizdeki kırıntı haklarımızın da yok edileceğini bilmeliyiz. Üzerimizdeki kara bulutu dağıtmak için önümüzde mücadele etmek dışında başka seçenek bulunmaktadır. O yüzden hiç zaman kaybetmeden haklarımız ve geleceğimiz için mücadeleye atılmalıyız. Böylelikle sermaye iktidarının bize ne vereceğini beklemekten öte dişe diş mücadelemizle aşağıdaki taleplerimizi kazanabiliriz.
– Milyonlarca işçiyi EYT’li yapan 4447 Sayılı yasa, koşulsuz ve şartsız derhal geri çekilsin!
– Emeklilik ücreti insanca yaşamaya yeten bir seviyeye getirilsin!- Herkese iş tüm çalışanlara iş güvencesi sağlansın!