GREİF İŞGALİ, MÜCADELE YOLUMUZDUR!

Sendikamız Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası’nın kuruluşunu mayalayan Greif işgali, işçi sınıfının geleceği için savaşabilme gücünü ortaya koyması açısından tarihsel bir anlama sahiptir. Greif işgali, dördüncü yıldönümünde sermayedarların ve temsilcisi hükümetin ekonomik, sosyal ve siyasal saldırısı karşısında işçi sınıfının çaresiz olmadığını bizlere hatırlatmaktadır.

Greif işgali bir bölük devrimci işçinin gerçek sınıf yasalarına göre örgütlenip sınıf kardeşleriyle mücadele yolunu yürüdüğünde, Amerikan tekeli bir şirketin dahi karşılarında nasıl aciz bir duruma düştüğünü gözler önüne sermektedir. Yeter ki işçi sınıfı, icazetçi, uzlaşmacı ve ihanetçi bir çizginin dışında düşünmeye ve hareket etmeye başlasın. İşte metal işçileri, sadece grev iradesini kuşanarak bile Türkiye sermayesinin koçbaşı şirketlerine geri adım attırmayı başarmıştır.

İşçi sınıfının söz, yetki ve karar hakkını kullanması, komitelere dayanan örgütlenme modeliyle güçlü birlikler kurmanın hayatta ki gerçek karşılığı Greif işgali olmuştur. 44 taşerona bölünmüş bir fabrika da, taşeronluğa, düşük ücretlere, baskıya karşı tabana dayalı fiili-meşru mücadele çizgisiyle çözümü sunmuştur.

Özellikle içerisinde olduğumuz savaş, gericilik, OHAL döneminde yaşam ve çalışma koşullarımızı ortaçağa götürmek isteyen sermayedarlara karşı işçi sınıfına ışıktır. Çünkü işçi sınıfının kapitalist düzen sömürüsüne karşı tek silahı İŞGAL, GREV, DİRENİŞ’tir.

Kapitalistler savaş, baskı, hayat pahalılığı, grev yasakları, sendikal haklara dönük engeller, düşük ücretler, kiralık işçilik, arabuluculuk vb saldırılarla bizlere ağır bedeller ödetmekteler. Yasaları hiçe saymakta, OHAL’le birlikte tam bir keyfiyet uygulanmakta, sermayedarların çıkarları her şeyin üstünde gelmektedir.

Kapitalistlerin politikalarına karşı muhalif tüm seslere ve direnişlere baskı, gözaltı ve tutuklamayla cevap verilmekte. Çocuk istismarı, taciz, tecavüz oranları çürümüş bir hayat anlayışının toplumda açtığı yarayı göstermekte. Bilimsel eğitimden giderek uzaklaştırılan müfredatlarla itaatkar bir nesil hedeflenerek kölelik derinleştirilmek, insanlığın kaderiymiş gibi gösterilmek istenmekte. Kendi iktidarlarının geleceği için savaşlarla kardeş halklar arasında düşmanlık yaratmaktalar. Milyonlarca insanı yurtlarından göç ekmek zorunda bırakmakta, bu şekilde yoksullaştırmakta ve  köleleştirmekteler.

Kısacası kapitalistlerin sunduğu gelecek itaatkar ve kaderci köleliktir. Bir yanda dünyanın zenginliğini elinde bulunduran bir avuç azınlık, diğer yanda yoksulluk ve açlık içerisinde milyarlarca işçi ve emekçi.

Böylesi bir dönemde insanca bir yaşam ve çalışma koşullarını kazanmak için, örgütlenmek ve gerçek sınıf yasalarına göre mücadele etmek tek çıkış yolumuz. Kardeşçe, özgür ve eşit bir dünya için, sömürüsüz, sınıfsız ve savaşsız bir dünya için sermaye sınıfa karşı işçi sınıfı olarak birleşmek ve mücadele etmek tek şansımız.

Yaşasın Greif işgalimiz!

Yaşasın İŞGAL GREV DİRENİŞ!

İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!

DEVRİMCİ TEKSTİL İŞÇİLERİ SENDİKASI/DEV TEKSTİL

10 Şubat 2018