DEV TEKSTİL – Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası
Toplu İş Sözleşmesi sürecinin sürdüğü Greif’te fabrikanın dışında oluşturulan atölyelerle işyerinin, işten atmalarla işçilerin tasfiyesi sürüyor. Bu gün de 6 işçi “daralma” gerekçesiyle işten çıkarıldı. DİSK Tekstil bürokratları ve Hadımköy Temsilcisi Cihangir’de bu uygulamalara ortaklık ederek, işçi sınıfına ihanet etmeyi sürdürüyor.
İçerisinden geçtiğimiz dönem resmen OHAL koşullarıdır. Dolayısıyla işten çıkarmalarda OHAL’in getirdiği uygulamalarda geçerlidir. İşten çıkarmaları zorunlu koşullara bağlayan OHAL durumu, yürürlükte hiçte uygulanmamaktadır. Greif’te olduğu gibi toplamında yüzleri bulan işçi işten çıkarılmış durumda. Özellikle işçi sendikası yöneticileri ise bu duruma karşı çıkmak bir yana ses çıkarmayarak, işçilerden gelebilecek tepkileri önleyerek kimi yerde işyerinin çıkarları doğrultusunda bir müdür gibi davranarak işten çıkarmaları kolaylaştırmaktır.
Toplu İş Sözleşme sürecinin sürdüğü Greif’te, yukarıda özetlediğimiz tablo tam anlamıyla hayat bulmaktadır.
Fabrikada üretilen işler dışarıda bizzati Greif yönetimi eliyle oluşturulan fasonlarda ürettirilmekte, eski ve yeni işçilere buralarda işe başlamaları için teklifler götürülmektedir. Fabrikanın bölümlerinin dışarıya taşınarak işlerin tasfiyesiyle, içeride işçilere “gördüğünüz gibi iş yok” yalanı yutturulmaya çalışılmaktadır. İşçi kıyımı meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır.
Aynı zamanda Toplu İş Sözleşmesi süreci olduğu için, patronun dayattığı sefalet koşulları “ekonomik sıkıntılar, iş yetersizliği” yalanıyla benimsetilmeye, kabul ettirilmeye çalışılmaktadır.
Son haftalarda işçi kıyımı ise halt safhaya ulaşmış, periyodik bir hal almıştır. Yukarıda özetlediğimiz senaryo “daralmaya gidiyoruz” gerekçesi biçiminde işçilere sunularak TİS’in bağıtlanması öncesi kıyımlar gerçekleştirilmektedir.
Öyle ki DİSK Tekstil içerisindeki koltuk hesapları dahi bu sürece eklenmiştir. Greif sürecindeki ihanetleriyle tarihe geçen yeni Hadımköy Baş Temsilcisi Cihangir Şahan, sendika içerisindeki hesaplarına uygun olarak kendine rakip gördüğü ve kendine tabi olmayanları Kızıl Bayrakçı olmakla, Dev TEKSTİL’le görüşüyor olmakla itham ederek işten attırmaya, bertaraf etmeye çalışmaktadır.
İşçilerin hataları üzerinden uyararak hatayı ortadan kaldıran değil, işyeri yöneticileriyle ortak hareket ederek işçilere tutanak tutmaktadır. İşçiler üzerinde yürütülen karalamalara ortak olmaktadır.
OHAL sürecinde işçilerin işten atılmasını önlemek için eylemler organize etmek yerine, işçilere başka bölümlerde çalışmaya, patronun “ekonomik sıkıntı, iş yok, daralma” yalanlarını işçilere yutturmaya, işçilere yapılan baskınlara katılıp tutanak tutturmaya, işten çıkartılan işçilerin tazminatlarını yasalar da dahi olmamasına rağmen taksitler halinde almalarını sağlamaya çalışmaktadır. Tam bir işbirlikçilik içerisinde işçi sınıfına ihanet etmektedir.
TİS sürecini işçilerin birliğini güçlendiren, kazanımlarını arttıran bir sürece dönüştürmek yerine işyerinin çıkarlarına göre hareket eden, kişisel hesaplarla işçilerin emeğiyle oynayan Cihangir ve sendikal bürokrasisi işçi sınıfına ihanetlerini sürdürmektedir. Fakat işçi sınıfı bu yapılanları şanlı Greif Direnişi sürecinde yapılan ihanetler gibi hafızalarına kazımaktadır. Ve er ya da geç hesabını soracaktır.
Greif’ta yaşanan bu işbirlikçi tutuma karşı işçilerin alması gereken tutum nettir. Onurlarına ve işine sahip çıkmak için direnmeli, işyeri komiteleri etrafında birliklerini oluşturarak yeni saldırılara karşı hazırlanmalıdır. Tabandan birleşerek bu ihanet şebekesinden kurtulmalıdır.
DEV TEKSTİL olarak direnen işçilerin her daim yanında olacağız, onuru ve geleceği için mücadele edenleri destekleyecek işçi sınıfının kavgasını büyüteceğiz. Greif Direnişi’ne başlarken dediğimizi unutmayalım; “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!”
Direne direne kazanacağız!
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!
DEVRİMCİ TEKSTİL İŞÇİLERİ SENDİKASI
