İçişleri Bakanlığı’nın OHAL kapsamında aldığı kararının ardından aralarında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Halkın Hukuk Bürosu (HHB) ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) de bulunduğu çok sayıda dernek mühürlenerek kapatıldı.
OHAL’i kendi çıkarları uğruna kullanarak iktidardaki yerini sağlamlaştırmaya çalışan AKP, şimdi bunu tüm patronlar ve sömürü düzeninin çıkarlarını gözeterek yapıyor.
OHAL’in sadece devletin içine yönelik olduğunu iddia eden hükümetin yalanı çok geçmeden ortaya çıktı. Son bir ayda birçok hak arama eylemi yasaklandı. Sendikalaştığı için işten atılan Yüksel Endüstri işçileri gözaltına alındı. Grup Toplu İş Sözleşmesi sürecinde olan metal işçilerinin eylemleri engelleniyor. Hak arama eylemlerine yönelik bu tutumlar aslında OHAL’in sırayla toplumun tüm kesimlerine yönelik bir sopa olarak kullanıldığının bir göstergesidir.
Dün İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı dernek kapatma kararıyla da başta Çağdaş Hukukçular Derneği ve ÇHD’li avukatlardan oluşan Halkın Hukuk Bürosu’na dönük olmak üzere 370 derneğe yönelik mühürleme işlemi temel olarak sömürü sistemine muhalif örgütlü güçlere dönük bir saldırıdır.
Sömürü sistemi altında ezilenlerin her daim yanında hiç bir maddi çıkar gözetmeksizin bulunarak haklarını savunan bir mücadele arkadaşlığı, yoldaşlığı sergilemiştir ÇHD, HHB ve ÖHD’li avukatlar.
Her türlü hak arama sürecinde savunma görevini yerine getiren avukatlara yönelik bu saldırıyla, fabrikalarda sömürülen işçilere-emekçilere, cinsel saldırılar altında iki kez sömürülerin kadınlara, geleceksizlikle köleleştirilen gençliğe, ulusal hakları yok sayılan Kürt halkına ve tüm milliyetten insanlara saldırılmıştır. Önümüzdeki günlerde gelmesi muhtemel yeni saldırılar karşısında savunma hakkından yoksun kalınmasının hedeflendiği ortaya çıkmaktadır.
Kurum ve kuruluşlara yönelik bu saldırı aynı zamanda toplumun örgütlü gücünün yok edilmek istendiğini göstermektedir.
Sömürü sisteminin sahiplerine karşı haklarımızı, geleceğimizi korumak için, avukatlarımıza sahip çıkmalıyız.
Örgütlü gücümüzü korumak, hak alma mücadelemizin engellenmesine karşı durmak için kurum ve kuruluşlarımıza sahip çıkmalıyız, direnerek savunmalıyız.
Eşit, özgür ve sömürüsüz bir dünya için, çocuklarımıza insanca yaşanabilecek bir dünya bırakabilmek için direnişi büyütme zamanıdır.
Faşizme karşı omuz omuza!
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!
Yaşasın devrimci dayanışma!
Kapitalistler yenilecek işçi sınıfı kazanacak!
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası
12.11.2016