Bu yıl ki asgari ücret görüşmeleri Aralık ayında gerçekleşecek. AKP iktidarının, sermaye devletinin temsilcileri ve sözde işçileri temsil eden TÜRK- İŞ, işçi sınıfına sefalet ücretlerini dayatmak için yine bir araya gelecekler.
Pandemi koşullarını fırsata çeviren AKP iktidarı patronlara bu süreçte istediği her şeyi verdi. İşçi ve emekçiler, açlığa, yoksulluğa ve sefalete terk edildi. Milyonlarca işçi ve emekçi pandemi koşullarında çalışmak zorunda bırakıldı ve bırakılıyor.
AKP iktidarı sermayedarların çıkarı için devletin tüm imkânlarını kullanıyor. Pandemi ile birlikte çıkartılan yeni yasalar ile bu gerçekliği görebiliyoruz. Şunu iyi bilmeliyiz ki işçi sınıfına dönük her türlü saldırıyı hayata geçirmeye çalışanlar ve bu saldırıları sadece konuşmakla yetinenler, 2021 yılı için geçerli olacak asgari ücreti belirleyecekler. İşçi ve emekçiler bu süreçte aktif bir taraf olarak yer almazsa eğer her sene olduğu gibi bu orta oyununda yine sermaye kazançlı çıkacak.
Pandemi koşullarında 2020 yılı asgari ücreti eridi gitti. 2020 yılı ücretleri zaten düşükken, insanca bir yaşama yetmezken temel tüketim ürünlerine gelen zamlar, pahalılaşan hayat koşulları nedeniyle pula döndü. Yeterli besin, hijyen ve sağlık ürünlerine ulaşamayan işçi-emekçiler hastalıktan en çok etkilenenler oldu. Pandemiyi fırsata çeviren sermayedarlar ise iktidarın sağladığı teşviklerle kârlarını katladılar. İşçi ve emekçiler ise kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin gibi uygulamalar ile karşı karşıya kaldılar. Emekçilerin 1.700 TL, 1.168 TL gibi ücretlerle geçinmeleri istendi. AKP iktidarı işçi ve emekçileri sadece yoksulluğa sefalete terk etmedi, işçilerin yaşam haklarını da ellerinden aldı.
Salgının, her türlü fırsata çevrildiği, yaşam haklarımızın elimizden alındığı bir süreçte Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanacak. Bu komisyonda bir dizi göstermelik tartışmalar yapılacak bu tartışmalar sonucunda ortaya çıkacak olan düşük ücreti bizlerin kabul etmesini bekleyecekler.
2020 yılı asgari ücret görüşmelerinde mikrofonunu açık unutan TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay’ın sözlerini hatırlayalım: “ Uzarsa işi karıştıracağız en azından kapattım böyle” diyerek biz işçi ve emekçileri masada sattı. Masadaki rolleri de zaten hep bu oldu. Bu durum göstermektedir ki asgari ücret belirleme masasında sadece sermaye temsilcileri yer alıyor. Bu oyunu tersine çevirmek ve bu orta oyununu bozmak bizlerin elinde.
İnsanca yaşamaya yeten vergiden muaf asgari ücret için komitelerimizi kuralım!
Sefalet ücretine mahkûm bırakılmamak için bizlerin yapması gereken işyeri komitelerimizi oluşturmaktır. Bizler kendi gücümüze güvenmeli, gerektiğinde üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız. Unutmamalıyım ki sermayedarlar kârlarını bizlerin iliklerine kadar sömürmesi yoluyla elde ediyor. Bizler açlığa, yoksulluğa, sefalete mahkûm kalmamak için birlikte hareket etmek zorundayız.
Bizlerin yaşamını belirleyecek olan asgari ücreti sermaye sınıfına, AKP iktidarına ve sendika bürokratlarına bırakmamalıyız. Bunun için bu sürece en iyi şekilde hazırlanmalıyız. “İnsanca yaşamaya yeten vergiden muaf asgari ücret istiyoruz.” diye bilmeliyiz. Bunun için önce kendimize sonra yan yana çalıştığımız arkadaşlarımıza güvenerek komitelerimizi oluşturmalı, komitelerimizle mücadelemizi büyütmeliyiz.
DEVRİMCİ TEKSTİL İŞÇİLERİ SENDİKASI